Loading...

Fıkra


Fıkralar Servisi İlk olarak Nasreddin Hoca'nın Fıkralarıyla açılışı gerçekleştirmiştir.Yakın zamanda Karadeniz fıkraları eklenecektir...

HATALAR KILIÇLA DÜZELTİLİRMİ?
Nasreddin Hoca'nın zamaninda, silah tasima yasaği ilan edilmis. Bunun üzerine Nasrettin Hoca da bir kiliç kusanip, sokağa çikmis. Bu isin kontrolü ile vazifeli zabıtalar, Hoca'yı bu sekilde görünce yanina yaklasip:

— "Hoca, neden böyle kiliçla dolasiyorsun?"

diye sormuslar. Hoca:

— "Bu kiliç, kütüphanede, kitaplardaki yazi hatalarini düzeltmeye yarar"

cevabini verince, memur alayli alayli:

— "O isi küçük bir çaki da görür Hocam, bu kılıç biraz büyük değil mi?"

demis. Bunun üzerine Nasrettin Hoca:

— "Efendi efendi!" sen ne diyorsun, bazan öyle büyük hatalar oluyor ki, bu bile küçük geliyor"

cevabini vermistir.

KUŞ 50 AKÇE
Nasrettin Hoca, pazarda bir adamın başına toplanan kalabalıga yaklaşır. Satıcı elindeki muhabbet kuşunu satmaya çalşmakta ve fiyatı ise cok yuksek 50 Akce, yan taraftaki tavuklar ise 5 Akçe. Hoca fiyattaki bu aşırı farka kızar ve:

-Hemşerim bu nasil kuş 50 Akce istersin?

-Hoca efendi bu bildigin kuş değildir bunun özelliği var.

-Neymiş özelliği?

-Hocam bu kuşa muhabbet kuşu derler ve konuşur.

Hoca aniden hemen eve kosar, kumesten hindisini kaptiği gibi pazara döner. Biraz önceki satıcı adamin yanina durur ve yuksek sesle;

-Bu gordugunuz kus sadece 100 Akceye, gel, gelll!

Herkesten cok muhabbet kuşu satan şaşar bu ise ve sorar.

-Hocam 100 Akce cok degil mi bir hindi icin?

-Sen 50 ye satiyorsun ama

-Dedim ya hocam benim kus konusur ama

-Oyleyse, benimki de dusunur!

GECE YARISI SABAH OLDUĞUNU BİLEN TAVUK
Bir gün Nasreddin Hoca tavuklarını kafese doldurup pazara götürecek olmuş. Tıklım tıklım tavukla dolu olan kafesi aldığı gibi yola koyulmuş.

Yarı yolda durup kafesin içine bir göz atmış: Zavallı hayvancıklar" demiş. "Bu sıcakta böyle sıkış tıkış durmaktan patlıyacaklar. Bari çıkarayım da, pazara kadar peşimden yürüsünler..." demiş

Böyle demiş ve kafesin kapısını açıvermiş. Tavuklar bir anda dışarı fırlamış ve dört bir yana yayılmışlar. Nasreddin Hoca'nın canı çok sıkılmış bu işe. Hemen eline bir sopa alıp başlamış horozu kovalamaya:

-Seni namussuz seni! Gece yarısı sabah olduğunu bilirsin de güpegündüz pazarın yolunu niye bilmezsin..?

ŞAKADAN HOŞLANMAMAK
Nasreddin Hoca çarşamba pazarında gezintiye çıkmış. Dolaşırken birden ensesinde bir tokat hissetmiş ve kendini yerde bulmuş. Hemen kalkmış arkasına bakmış, bide ne görsün iri yarı bir adam.
Nasreddin Hoca:
-Bana sen mi vurdun?

Adam:
-Evet ben vurdum..

Nasreddin Hoca:
-Şakamı yaptın yoksa gerçekmi vurdun?

Adam:
-Gerçek vurdum ne olacak..?

Nasreddin Hoca:
-Haa... iyi öyleyse, ben şakadan hiç hoşlanmam da..!

SÖYLE BARİ
Hoca ormana gitmiş.Oturmuş bir dalın üstüne, başlamış kesmeye.Aşağıdan geçen bir yolcu Hoca'ya seslenmiş:
- Be adam! İnsan oturduğu dalı keser mi ? Şimdi düşeceksin.
Hoca adama aldırmamış; işine devam etmiş.Az sonra dal kırılmış.Hoca, cumburlop düşmüş.
Düştüğü yerden perişan seslenmiş:
-Düşeceğimi bildin ne zaman öleceğimi de söyle bari.

FARZ
Nasrettin Hocanın evine 3 misafir gelmiş 3 üde birbirinden oburmuş hoca ne yemek getirdiyse sünnettir diye silip süpürmüşler.
O sırada hocanın oğlu gelmiş misafirler aman ne güzel çocuk bu adı nedir diye sormuşlar
Nasrettin Hoca farz dır demiş
Misafirler aaa nasıl isim bu hiç böyle isim duymamıştık demiş
Nasrettin Hocada - yaa sünnet diyeyimde onuda yiyinn demi demiş
 
BUNLAR NASREDDİN HOCA FIKRALARINDAN SEÇMELERDİR...YAKINDA KARADENİZ FIKRALARIDA EKLENECEKTİR...

Örnek Sokak 1a, 12345 Örnekşehir
+90 1234567890